SAYGIN OTOMOTİV
  • SAYGIN OTOMOTİV
  • -Bilgiler
  • --Bujilerle ilgili önemli bilgiler
  • --Motor-şanzıman konusunda diğer yararlı bilgiler
  • --ABS Nedir?
  • --ASR (Çekiş Kontrol Sistemi)
  • --Yakıtlar
  • --NOS (Nitrous Oxyde) NOS Hakkında Ön Bilgi
  • --Hava Yastığı

BİLGİLER
......................................................................................................................................................................
Bujilerle ilgili önemli bilgiler
Buji nedir? Bujinin motordaki fonksiyonu nedir?

İki elektrodu ve porseleni bulunan parçaya buji adı verilir. Motor silindirlerinde bir kıvılcım atlama aralığı sağlayacak şekilde
yapılmıştır.

Bujinin motordaki fonksiyonu nedir?
Bujınin görevi ateşleme enerjisini yanma haznesine taşımak ve elektrotlarının arasında oluşan elektrik atlaması ıle sıkışmış hava yakıt karışımının yanmasını başlatmaktır. Ateşleme bobini aküden aldığı elektrik enerjisini ortalama 30 bin Volt değerine yükselterek bujiye aktarır ve uygun zamanda bu yüksek enerji bujinin tırnakları (elektrotları) arasında yanmayı başlatıcı kıvılcıma dönüşür. Yanmanın ideal gerçekleşebilmesi için bujinin yeri çok önemlidir. Buji, ateşleme haznesinde sıkışmış hava yakıt karışımını her şartta en iyi ateşleyebileceği ve diğer faktörlerden etkilenmeyeceği bir yere yerleştirir.

Bujiler ne sıklıkta değiştirilmelidir?
Kullanım şartlarına ve buji tipine bağlı olarak değişiklik göstermekle birlikte, standart bir bujinin 15 bin km sonunda değiştirilmesi gerektiği söylenebilir.

Buji ömrünü kısaltan faktörler nelerdir?
Buji ömrünü kısaltan başlıca etken kötü yakıttır. Bir diğer önemli etken motor sistemindeki ayarların bozukluğudur. Bu ayar bozukluğuna motorun sürekli olarak zengin karışım ile çalışması örnek gösterilebilir.
Bujinin kullanım süresini doldurduğu otomobil kullanırken anlaşılabilir mi?

Aracınız normalden fazla yakıt tüketmeye başlamışsa, tekleme yapıyorsa, deparlarda zorlanıyor ve ilk hareket esnasında yavaş kalkıyorsa, bu sorunlar bujiden kaynaklanıyor olabilir.

Aracımızın bujilerini kendimiz nasıl değiştirebiliriz?

Bujiyi sökerken önce birkaç tur gevşetilmeli ve basınçlı hava veya fırça kullanılarak bujinin çevresi temizlenmelidir. Böylece buji tam olarak söküldüğünde silindir içine istenmeyen parçaların düşmesi önlenmiş olur. Eğer buji çok sıkı ise onu biraz gevşettikten sonra dişli aralarına girecek şekilde yağ ve pas çözücü damlatılmalı, bir süre beklendikten sonra tamamı sökülmelidir. Aksi takdirde silindir kafasına hasar verebilir.

Takarken bujinin ve motorun birbirine temas edecek (öpecek) yüzeylerinin temiz olmasına dikkat edilmelidir. Buji sıkılırken mümkün ise tork anahtarı ile sıkılmalıdır. Tavsiye edilen sıkılma şekli ilk önce buji tam oturana kadar el ile sıkmak daha sonra aşağıda verilen listeye göre tork anahtarı ile sıkmaktır. Tork anahtarı yok ise;
- Yeni bujilerde (düz yüzeyli ve pullu) tam oturuncaya kadar önce el daha sonra anahtar ile 90 derece sıkılmalıdır.
- Kullanılmış bujilerde ise 30 derece sıkılmalıdır.
- Konik yüzeyli bujilerde ise el ile tam oturttuktan sonra 15 derece anahtar ile sıkılmalıdır.

Yukarıdaki hususlara dikkat edilmediği takdirde buji hasar görebilir ve görevini tam olarak yerine getirmeyebilir.

Uzun paso ve kısa paso bujiler arasındaki farklar nelerdir?
Uzun paso ve kısa paso bujilerin görev ve performans olarak aralarında fark yoktur. Motor yapısına bağlı olarak uzun veya kısa paso buji kullanılması gerekir, fakat yanlış kullanıldığı zamanlarda çeşitli arızlar meydana gelebilir.
- Kısa paso buji yerine uzun paso buji kullanılması durumunda buji yanma haznesine doğru çıkıntı yapar ve pistona hasar verebilir. Dişlerde oluşan kömürleşme yüzünden sökmek mümkün olmayabilir ayrıca buji aşırı ısınır.
- Uzun paso yerine kısa paso huji takılır ise yanma haznesi içine gerekli uzantıyı yapamaz ve bunun sonucunda gerekli ateşlemeyi yapamaz.
- Kendi tırnaklarını temizleyecek gerekli ısıya ulaşamaz ve üstü kurum bağlar .

Özel tip bujilerin motor peformansına ne tür katkıları vardır?
Özel tip bujıler yapıları gereği daha düşük ısılarda çalışabildıklerı ıçın aracın soğuk çalışmasında iyi performans gösterirler. Ayrıca kendilerini temizleme ısıları daha düşük olduğundan kirlenme oranları oldukça düşüktür. Yine yapıları gereği üstlerindeki kayıplar oldukça azdır. Özellikle tırnaklarının farklı metaryallerden yapılması kirlenmesini zorlaştırır.Yukarıda belirtilen bu temel farklılıklar buji ömrünü uzattığı gibi yeterli ve düzgün ateşleme ile yakıt tasarrufu, gerçek gücünde çalışma devamlılığı gibi avantajlar sağlar.
......................................................................................................................................................................

Motor-şanzıman konusunda diğer yararlı bilgiler
Motorun hararet yapması sorunu, soğutma sistemindeki arızalardan kaynaklanır. Soğutma sistemi, ideal motor sıcaklık değerlerini sağlamak için motor soğukken motoru ısıtma, sıcakken de motordaki fazla sıcaklığı almak üzere soğutma işlemini yerine getiren sistemdir. Bu sistemin görevini yerini getirmesini engelleyen pek çok faktör vardır: Soğutma sıvısının azalması, radyatör peteklerinin kireçten veya dış pislikten dolayı tıkanması, termostatın veya fanın bozulması, fan müşirinin arızalanması, motor bloğu üzerindeki su tıpasının delinmesi, vantilatör kayışında ve devirdaim pompasındaki sorunlar.

Su kaynatma nedir?
Soğutma sıvısının eksikliğinden dolayı yeteri kadar soğuyamayan motor aşırı ısınarak hararet yapar ve su kaynatır. Motorun su kaynatması, motor soğutma sıvısının azaldığını gösterir. Soğutma sıvısının azalması, buharlaşma ya da sızıntıdan olabileceği gibi motorun soğutma sıvısının tüketmesi de söz konusu olabilir. Soğutma sıvısının azalmasının başlıca nedenleri arasında sıvı iletim borularındaki çatlamaları, hortumların eklem yerlerindeki kelepçelerden ve devirdaim pompasından sızıntıları sayabiliriz. Radyatör hortumları ve radyatör kapağı da sızıntıların sık görüldüğü bölgelerdir. Motorun soğutma sıvısını tüketmesi ise bozuk bir ana conta ya da motor bloğundaki bir çatlaktan veya silindir kapağı contasının yanmasından meydana gelebilir.

Araçlar neden özellikle yaz aylarında su kaynatır?

Soğutma sisteminde arıza olan araçlar yaz-kış su kaynatır. Ancak su kaynatma sorununun yaz aylarında kış aylarına oranla daha sık yaşandığı da bir gerçek. Bunun sebebi, yazın sıcakların etkisiyle artan buharlaşma. Yazın soğutma sıvısı buharlaşarak, azalır ve motor su kaynatmasına neden olur. Yaz aylarında yüksek sıcaklıklarla birlikte ısınan hava, radyatördeki sıvının soğumasını sağlamakta yetersiz kalmaya başlar. Sıkışık trafik ve "dur-kalk"larla birlikte radyatöre hava alımı azalır ve motor sıcaklığı yükselmeye başlar. Bu sırada soğutma işlemini yerine getirmek için fan daha fazla çalışarak radyatörde bulunan sıvıyı soğutmaya çalışır. Aracınızdaki soğutma sıvısının seviyesinde bir eksiklik ya da daha başka bir problem yoksa soğutma sistemi görevini aynen yerine getirmeye devam eder. Aksi takdirde ise, motorun su kaynatması kaçınılmazdır.

Motor hararet yaptığında ya da su kaynattığında ne yapılması gerekir?
Aracınızın hararet göstergesinde ibre, kırmızı ya da "hot" olarak gösterilen bölgeye yaklaşıyorsa, derhal klimayı kapatmalısınız. Klima çalışırken motora giden havayı ısıtır. Bu nedenle klimanın kapatılması motorun soğumasına yardımcı olur. İbre ilerlemeye devam ediyorsa veya kaputunun üstünde su buharı görürseniz, aracınızı hemen uygun bir yere çekip, motoru durdurmalı ve aracı soğumaya bırakmalısınız. Kaputu açarak, motorun soğumasına yardımcı olabilirsiniz. Motor soğutma sıvısı seviyesi kontrol edilmeli eğer eksikse tamamlanmalıdır.

Sıvı tamamlama işlemi mutlaka motor soğuduktan sonra yapılmalı. Motor sıcakken yapılacak bir sıvı eklemesi basınçlı sudan ve buhardan oluşabilecek yaralanmalara neden olabileceği gibi, sıcak bir motora yapılacak sıvı eklemesi motor bloğunda çatlamaya kadar varan kalıcı zararlar oluşturabilir.

Ancak böyle bir sorunla karşılaştığınızda herhangi bir müdahalede bulunmadan önce firmanızın yol yardım ya da acil servis telefonlarını aramanızı öneririz.

Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise motor soğuduktan sonra en yakın servise ulaşılıncaya kadar düşük devirde ve hızda gitmelisiniz.

Hararete rağmen yola devam etmek sakıncalı mıdır?
Hararet yapan bir motor eğer aynı şartlarda kullanılmaya devam edilirse avans vuruntusu yapmaya başlar.Avans vuruntusu, soğutma sisteminin çalışmadığını gösterir. Buna rağmen hâlâ yola devam edilmeye çalışıldığında ise motor kilitlenmesine yani piston sıkışmalarına neden olunabilir. Avans vuruntusunu duymaya başladığınızda yapmanız gereken, otomobili durdurup, teknik servisle irtibata geçerek profesyonel bir yardım almak.

Soğutma sistemini ilk günkü performansında tutabilmek için kullanıcıların nelere dikkat etmesi gerekir?
Aracınızın soğutma sisteminin ilk günkü performansını koruyabilmesi için soğutma sıvısının düzeyi, hortum ve borularda çatlak olup olmadığı devamlı kontrol edilmeli. Radyatör hortumlarının üzerindeki çatlakları çıplak gözle görmek zor olduğu için radyatör hortumlarını elle kontrol etmelerini tavsiye ederim. Hortumlar aşırı yumuşak ya da aşırı sertse aracınızı derhal bir yetkili servise götürmelisiniz. Hortum kelepçelerinde ve eklem yerlerinde oluşan pas veya beyaz lekelere de dikkat etmekte fayda var. Çünkü bu bölgelerdeki sorunlar sistemde sızıntı olduğuna işaret eder.

Soğutma sisteminin bakımı hangi sıklıkla yapılmalıdır?
Soğutma sistemi her bakım periyodunda mutlaka kontrol edilmelidir. Soğutma sistemindeki antifriz aynı zamanda pas önleyici özelliğe sahip olduğundan soğutma sistemindeki antifriz yaz ve kış kullanılmalıdır. Antifriz içerisindeki korozyon (pas) önleyici katkı maddeleri zamanla etkilerini kaybeder. Bu nedenle soğutma sistemindeki antifriz mavi antifriz ise 6 yılda, turuncu antifriz ise 10 yılda bir değiştirilmelidir. Antifriz değişimi esnasında kullanılan suyun "saf su" olmasına özellikle dikkat edilmeli.

"Daha fazla antifriz, daha iyi soğutma sağlar" yargısı doğru mudur?

Kesinlikle hayır. Antifriz, motor soğutma suyunun normalde izin vermeyeceği sıcaklık derecelerinde motorun güvenle çalışabilmesi için motor soğutma suyuna eklenen, suyun kaynama noktasını yükselten, donma noktasını ise düşüren kimyasal bir katkıdır. Normalde aracın bulunduğu bölgenin iklim ve coğrafi şartlarına bağlı olarak; yüzde 20 ila yüzde 60 arasında değişen oranlarda motor soğutma suyuna eklenir. Bu oranın üzerine çıkılması, suyun soğutma kabiliyetini düşürür ve kayıplara neden olur.

Kaç tip soğutma sistemi vardır?
Motorlarda hava soğutmalı ve sıvı soğutmalı olmak üzere iki farklı sistem kullanılır. Hava soğutmalı motorlarda ısınan motor hava ve soğutma yağı tarafından soğutulur. Sıvı soğutmalı motorlarda ise, soğutma işlemi motorun içindeki kanallarda dolaşan sıvı (su, antifiriz karışımı) tarafından sağlanır. Günümüzün modern motorlarında hava soğutmalı sistemler sıkışık trafik ortamlarında yetersiz kaldığı için artık yerini daha modern bir sistem olan su soğutmalı sistemlere bıraktı.

......................................................................................................................................................................

ABS Nedir?
ABS, kullanıldığı taşıtın kararlılığını, manevra ve durma yeteneğini artırabilen bir fren sistemidir. Dört-tekerlek ABS, tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücülere acil frenleme durumlarında kararlılık ve yön kontrolü sağlamaktadır. İlk kez 1936 yılında Almanya'da geliştirilen ve patenti alınan ABS, Almanca "antiblockiersystem." teriminden kısaltılmıştır ve İngilizcesi de benzer anlamdaki Anti-lock Brake System dir. ABS, her tekerleğin yakınında dönme hızını algılayarak tekerleklerin çekiş kaybettiği ve kilitlenmek üzere olduğunu algılayan sensörlere sahiptir. Elektronik kontrol ünitesi (ECU- Electronic Kontrol Unit) bu sinyalleri değerlendirerek, fren basıncını değiştirmek yoluyla tekerlek kilitlenmesini önleyen hidrolik kontrol ünitesine (HCU- Hydraulic Kontrol Unit) komutlar gönderir.

ABS nasıl çalışır?
Sürücü dört-tekerlek ABS 'li bir taşıtın fren pedalına sertçe bastığında, sistem otomatik olarak fren basıncını dört tekerlekte düzenleyerek, tekerlek kilitlenmesini önlemek üzere her tekerleğin fren basıncını bağımsız olarak ayarlar. ABS, frenleri saniyede 18 defa kadar pompalayarak, sürücülere belirli ölçüde yönlendirme yeteneği kazandırmaktadır.

Dört tekerlek ve iki arka tekerlek ABS'lerin farkı
Dört-tekerlek ABS, acil durma koşullarında taşıt kararlılık ve geliştirilmiş manevra yeteneğini sürdürmek için tasarlanmıştır. Dört-tekerlek ABS donatılmış bir taşıtta frenleme sistemi, dört tekerleğin her birinde tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücüye geliştirilmiş yönlendirme kontrolü sağlamak için frenleme basıncını düzenler.
Arka-tekerlek ABS ise, daha çok kamyonet, minibüs ve spor taşıtlarda görülmekte ve sadece arka tekerleklerin tekerlek kilitlenmesini önlemek için kullanılmaktadır. Bu sistem sürücüye doğrultu kararlılığını sürdürmek ve taşıtın arkasının yanlara kaymasını önlemekte yardımcı olmaktadır. Arka-tekerlek ABS sistemlerinde ön tekerleklerin hâlâ tıpkı geleneksel frenlerdeki gibi kilitlenme eğilimi vardır. Eğer kilitlenme olursa, sürücü fren pedal basıncını ön tekerleklerin tekrar dönmeye başlamasına yetecek kadar azaltmalıdır. Böylece sürücü taşıtı yönlendirebilir.

ABS'nin çalıştığı nasıl anlaşılır?
ABS'lerin çoğunda sistemin etkin hale gelmesi sürücü tarafından anlaşılabilmektedir. Sürücü mekanik bir ses duyar ve bazı basınç dalgalanmalarını veya fren pedalının sertliğinin daha da arttığını hisseder. Gürültü işitildiğinde veya basınç dalgalanmaları hissedildiğinde, ayağın fren pedalında tutulması önemlidir. Sert basınç uygulamasına devam edilmelidir.

ABS ile yapılması ve yapılmaması gerekenler
Uygun kullanılması halinde dört-tekerlek ABS güvenli ve etkin bir frenleme sistemidir. Maksimum güvenlik ve sistemin tüm avantajlarından yararlanmaları için, sürücülerin ABS sistemlerinin nasıl çalıştığını doğru olarak bilmeleri ve uygulamaları gerekmektedir. Bu kurallar aşağıda sıralanmıştır:

Ayağınızı frenin üzerinde tutun
Yönlendirme yaparken dört-tekerlek ABS'nin uygun çalışmasını sürdürmek için fren üzerinde sert ve sürekli basıncı koruyun. Fren pedalı salınımlar yaparken bile freni pompalamaktan kaçının. Ancak, arka-tekerlek ABS ile donatılmış taşıtlarda, ön tekerleklerin geleneksel frenler gibi kilitlenme eğilimi vardır. Eğer kilitlenme olursa, sürücü taşıtı yönlendirebilmek için, fren pedal basıncını ön tekerleklerin tekrar dönmeye başlamasına yetecek kadar azaltmalıdır.

Durmak için yeterli mesafe bırakın

İyi koşullarda öndeki taşıtlar üç saniye, kötü koşullarda daha fazla süre geriden takip edilmelidir.

ABS ile sürüş pratiği yapın
ABS çalışırken meydana gelen basınç dalgalanmalarının nasıl hissedildiğini öğrenin. Acil frenleme yapmak için boş alanlar ve park yerleri uygun olabilir.

Aracın kullanım kataloguna bakın
ABS ile ilgili ilave sürüş bilgileri için aracın kataloguna bakmayı ihmal etmeyin.

ABS'li taşıtı çılgınca kullanmayın
ABS'li taşıt size virajları hızlı dönme, şeritleri ani değiştirme veya ani manevralar yapma hakkı vermez. Bu tür davranışlar ne uygun ne de güvenlidir.

Frenleri pompalamayın
Dört tekerlek ABS'li taşıtlarda freni pompalamak, sistemi açıp kapatmaktadır. ABS frenleri sizin yerinize otomatik ve çok daha hızlı oranda pompalamakta ve iyi yön kontrolü sağlamaktadır.

Direksiyonu unutmayın

Dört tekerlek ABS, acil frenleme durumunda sürücünün yön kontrolü yapmasını sağlar. Yönlendirme sırasında taşıt tam olarak duruncaya kadar, ayağınızı fren pedalına sertçe basılı olarak tutun. Ayağınızı fren pedalından ayırmayın zira bu ABS'yi ayırır. ABS ile frenleme sırasında yönlendirme yeteneğiniz olsa bile, taşıtınız kaygan yolda kuru yoldaki kadar keskin dönemeyebilir. Arka-tekerlek ABS'li taşıt kullanan sürücüler dikkatli ve sertçe fren yapmalı ve tekerleklerin kilitlenmeye başladığını hissettiklerinde, basıncı bir miktar azaltmalıdırlar.

Mekanik gürültüler ve/veya küçük pedal titreşimlerinden paniklemeyin
ABS-donatılmış taşıtla fren yaparken meydana gelen mekanik gürültüler ve/veya küçük pedal titreşimlerinden paniklemeyin. Bu koşullar normaldir ve sürücünün ABS'nin çalıştığını anlamasını sağlar.

ABS genellikle geleneksel frenlerden daha çabuk durdurur ancak, fizik kanunlarını değiştiremez

ABS genellikle ıslak yüzeylerde ve buzlu veya sertleşmiş kar kaplı yollarda iyi frenleme sağlayabilmektedir. Her ne kadar genellikle geleneksel sistemlerdeki sert frenlemede karşılaşılan tehlikeli tekerlek kilitlenmesi kadar olmasa da, kumlu çakıllı yollarda veya yeni yağmış kardaki frenlemede durma süreleri daha uzun olabilir.

......................................................................................................................................................................

ASR (Çekiş Kontrol Sistemi)
ASR (Acceleration Slip Regulation - ivme kayması kontrolü) sistemi, frenler ve motor yönetim sistemini birlikte kontrol ederek, tahrik tekerleğinin çekiş yeteneği kaybolduğunda bu durumu algılayarak tekerlek hareketini yavaşlatmakta ve kaymalarını önleyerek, sürücüye yanal ve uzunlamasına dinamik kontrol yeteneği sağlamaktadır. Bu özellik, özellikle çekiş yeteneğinin azaldığı kumlu, karlı, yağmurlu yol koşullarında yararlı olmaktadır.

Sistem, yol yüzeyinin durumuna göre veya performansın fonksiyonu olarak en uygun sürüş kontrolünü sağlamaktadır.
Hangisi olursa olsun, sistem motor tarafından gönderilen torku azaltmak yoluyla devreye girer veya ABS ile koordineli olarak her bir tekerleği bağımsız olarak frenler.

Çekiş kontrolü de ABS gibi modern taşıtlar için önemli bir güvenlik özelliği haline gelmektedir. Ancak yeteneklerinden tam olarak yararlanmak için, geleneksel sürüş stillerinden buna bilinçli bir geçiş yapmak gerekmektedir. Çekiş kontrol yeteneği olan bir taşıta sahipseniz, ABS'de olduğu gibi sistemin karakteristiklerini öğrenmek için güvenli bir alan bularak test sürüşleri yapın. İlave sürüş bilgileri için aracın kataloğunu okumayı da ihmal etmeyin.

ASR tipleri

Sınırlı kaymalı diferansiyel
Bu sistem, herhangi bir durum için en iyi çekişi sağlayacak motor torkunu transfer eden sistemdir. Elektronik olmayan bu sistem, genellikle yeni çekiş kontrol sistemleri kadar iyi görev yapamamaktadır. Modern sınırlı kaymalı (limited-slip) diferansiyeller gücü kayma başlamadan hemen önce iyi durumdaki tekerleğe transfer yeteneğine sahiptir, ancak, her iki tekerlek kaygan zeminde ise, sistem etkisiz hale gelmektedir.

Fren sistemi çekiş kontrolü
Bu sistem tıpkı ABS'nin tersi gibi görev yapar. Bu tip sistem bazı sensörler ve elemanlar kullanarak ABS'nin uyguladığı gibi frenleme yaparak tekerleklerin boşa dönmesini önlemektedir. Her tekerlek bağımsız olarak kontrol edilir ve bu çeşitli kayganlıktaki zeminler için mükemmel bir düzenleme sağlar. Genellikle pahalı olmayan ve oldukça etkili olan bu sistem, düşük hız kayması için tasarlanmaktadır. Sistem fren sistemini kullandığından, yüksek hız kaymasında çok fazla sürtünme ve ısı çıkışı olmakta ve fren sistemi elemanları hasar verebilmektedir.

Aktarma organları çekiş kontrolü
Bu sistem, herhangi bir hızda kayan tekerlek veya tekerleklere gönderilen gücü geciktirmektedir. Fren sistemi çekiş kontrolü gibi aynı ABS-tipi sensörler kullanan bu sistem, şu dört işlemi uygulayan bir işlemciye sahiptir: (a) gaz kesme, böylece ekonomi sağlanmaktadır; (b) yakıt beslemesini kesme; (c) ateşleme avansını azaltma; veya (d) silindirleri kapatma. En gelişmiş aktarma organları çekiş kontrol sistemleri bunların tümünü yapmakta, bunlara ek olarak gaz pedalını sürücünün ayağına doğru iterek çalıştığı konusunda sürücüyü uyarmaktadır. Sistem tüm kaygan zeminlerde gücü kestiğinden, kaymanın arzu edildiği koşullarda sistemi kapatmak için bir düğme bulunmaktadır.

......................................................................................................................................................................

Yakıtlar
Yakıtlara neden katık konur?
Akaryakıtın kalitesini belirleyen etkenlerin başında, kullanılan katıklar gelir. Bu katıklar, akaryakıta çeşitli özellikler kazandırmak amacıyla üretilmiş olan ve akaryakıt içerisine belirli oranlarda katılan kimyasal maddelerdir.

Ana hatları ile bu katıkları şöyle sıralayabiliriz.
- Vuruntu önleyici katıklar
- Oksidasyonu önleyici katıklar
- Pas önleyici katıklar
- Buzlanma önleyici katıklar
- Ateşlemeyi düzenleyici katıklar
- Deterjan ve Gom önleyici katıklar
- Üst piston-segman yağlayıcı katıklar
- Metal aktifliğini önleyici katıklar
- Setan arttırıcı katıklar
- Donma noktasını düşürücü katıklar
- Pas önleyici katıklar

Akaryakıtlara eklenen özel katıklar, depodan motora kadar akaryakıtla temas eden tüm parçalar üzerinde koruyucu etkilere sahiptir.

Sağladığı yararlar şunlardır:

Motorun yakıt ve yanma sistemi üzerinde koruyucu bir tabaka oluşmasını sağlar; silindir yüzeylerinde, manifoldda ve enjektörlerde oluşan karbon birikintilerini ve tortuları parçalayıp temizler. Buna bağlı olarak motorun ömrü uzar, akaryakıt düzenli ve tam yandığı için, tasarruf sağlanır.

Motorun hava ile temas eden parçaları üzerinde koruyucu bir tabaka oluşmasını sağlar ve temas sonucu ortaya çıkması muhtemel paslanmaları önler.

Hidrokarbon kökenli kimyasal maddelerin zaman içerisinde motorun metal yüzeyleri üzerinde oluşturacağı aşınmayı büyük ölçüde engeller.

Akaryakıt, pompa tabancasından araç deposuna hızla pompalanırken köpürme meydana getirir; bu durum ise akışın kesilmesine sebep olur. Ancak kullanılan katıklar köpürmeyi engelleyerek yakıtta hava kabarcıkları oluşmasına mani olur.

Motorun temiz kalmasını, korunmasını ve performansının artmasını sağlar. Uzun süreli kullanımlardan sonra bile motorun temiz kalmasına ve düzenli çalışmasına yardımcı olur.

Egzoz gazlarının olumsuz etkilerini minimum seviyede tutar. Egzozdan çıkan, havayı kirleten atık gazlar azalır.

Akaryakıtın sağlıklı yanmasını sağlayarak, kurum ve tortu oluşmasını önler. Karbüratörün, enjektör memelerinin ve emme subaplarının daima temiz kalmasını sağlar.

Avrupa standartlarında katıklı akaryakıt Türkiye'ye BP ile 1993 yılında gelmiş, Türk tüketicisi, bugün daha yeni yaygınlaşmaya başlayan dördüncü nesil katıklı akaryakıtla ise 1995 yılında yine BP ile tanışmıştır.

BP Akaryakıtları, dört ayrı katıkla zenginleştirilmektedir:

1. Oksidasyon Önleyici Katıklar

Motor parçalarını tehdit eden önemli etken,parçaların havayla temas etmesi sonucunda oluşan oksidasyon,yani paslanmadır. BP Akaryakıtları, oksidasyon önleyici katıklarla zenginleştirilmektedir. Bu katıklar, motor parçaları üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturarak,paslanmaya karşı motoru korur.

2. Korozyon Önleyici Katıklar
Kimyasal maddelerin metal yüzeyler üzerinde oluşturduğu aşınmaya korozyon adı verilir. Akaryakıtın içeriğinde bulunan ya da yanma sonucu oluşam kimyasal maddeler, zaman içinde motor parçaları üzerinde aşınmaya neden olur ve bunun sonucunda yakır sisteminde delinmeler oluşabilir yada paslanmış parçacıklar yüzeyden kopup tıkanmalara neden olabilir.Bu da, motorun ömrünü kısaltır. BP Akaryakıtları, korozyon önleyici katıklarla zenginleştirilmektedir. Bu katıklar motor parçaları üzerinde koruyucu tabaka oluşturarak, kimyasal maddelerin olumsuz etkilerini azaltır. Korozyon önleyici katıklar, hem ana depo ve pompalarını, hem yanma sistemini korur.

3. Köpürme Önleyici Katıklar
İşlem görmemiş akaryakıt, otomatik pompa tabancasından araç deposuna hızla pompalanırken köpürür. Bu yüzden otomatik pompa tabancası, depo tam dolmadan akışı keser.Bu da az yakıt alınması ya da yakıt alma işleminin uzaması anlamına gelir. Ayrıca, köpüren yakıtın depodan taşma riski vardır. BP Akaryakıtları,köpürme önleyici katıklarla zenginleştirilmektedir. Bu katıklar,yakıt yanma halindeyken, içerisinde hava kabarcıkları oluşmasını önleyerek,düzenli akış sağlar.

4. Deterjan Katıklar
Yakıt ve yanma sistemindeki küçük bir tıkanıklık bile,akaryakıtın püskürtme yönünü büyük ölçüde etkileyebilir. Bu da aracın zor çalışması,teklemesi,güç kaybetmesi,fazla yakıt harcaması ve zararlı egzoz gazlarının artması gibi sorunlara yol açabilir. BP Akaryakıtları, deterjan katıklarla zenginleştirilmektedir. Bu katıklar,yakıt ve yanma sistemi parçaları üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturarak,yakıt ve yağ kaynaklı karbon birikintilerinin oluşmasını önler ve mevcut birikintileri temizler.

BP akaryakıtları, rafineriden alınıp kullanıma sunulmadan önce, ikmal noktalarında özel dozaj makineleri ile uygun miktarda üstün nitelikli katıklarla zenginleştirilir. Bu yüzden BP'den yakıt aldığınızda ekstra katkı koymaya gerek yoktur. İçeriği ve miktarı bilinmeyen bu katıkların eklenmesi ile BP'nin yakıta kattığı özel katkıların özelliklerinin bozulması, motora sağladığı faydaların azalması söz konusudur. Yakıt ikmalinizi daima BP'den yapın, ekstra katkı koymayın. Paranız cebinizde kalsın, motorunuz düzenli ve arızasız çalışsın.

......................................................................................................................................................................

NOS (Nitrous Oxyde) NOS Hakkında Ön Bilgi

NOS özellikle Amerikan arabaları için hazırlanmış bir sistem değildir. Sadece Amerika modifiye işinde daha istekli olduğundan kullanılan sistemlerin dağılımı daha geniştir. Uçaklarda, motorsikletlerde ve marine'de de kullanılmaktadır.

Herhangi bir otomobilde motorunun bileşenleri sahip olduğu güçten daha fazlasını üretebilir veya kaldırabilir. Fakat imalatçı firmalar otomobilin her şartta aynı performansı verebilmesi veya yakıt ekonomisinin düşük seviyede tutalabilmesi için ortalama bir beygir gücü ile üretim yaparlar. Aslında motora eksantrik ve manifold ile daha fazla hava girişi ile birlikte pistonda kompresyon artışı, ve ihtiyaç kadar yakıt sağlanırsa daha fazla beygir gücü üretilebilir.

Nos sadece istenildiği an güç üretebilen bir sistemdir. Daha fazla verilen benzinin aynı zaman dilimi içerisinde yakılmasıyla ortaya çıkan bir güçtür.
Peki, fazladan verilen benzinin yakılmasındaki patlama motorun bileşenlerine zarar vermiyormu? Tabii ki hayır. Doğru kit ve doğru ölçekli jetlemelerle sonuç zararsız bir güç artırımıdır.

NOS ile:
1400 cc.'de: 60 HP
1600 cc.'de: 75 HP
1800-2000 cc.'de: 100 HP
2500 cc.'de: 125 HP
3000 cc.'de: 140 HP

güç almak mümkündür.

Genelde kitler karakteristik olarak aynıdır. Tek fark, NOS ve benzin püskürtme memelerinin delik çapı farklıdır (jetleme). NOS kullanımı motora ekstra bir yüklemedir, dolayısıyla bu yükü sağlıklı bir şekilde yüklemeniz için kullanım süresi 20 saniye gibi bir süreyle kısıtlı tutulmuştur. Zaten bizim anlayışımızda daha fazlası yarış aplikasyonu için gereksizdir. Pistonlar ve segmanlarınız performans tipli olarak üretilmiş "forged" tabir edilen pistonlardan olursa daha fazla hp yükleyebilirsiniz, ama zamanı uzatamazsınız. Kısaca, size 50 kg'lık ağır bir malzemeyi 10 metre taşıtabiliriz, ama 100 metrede yorulursunuz. İsterseniz aralıklı şekilde 15 saniye basıp 15 saniye bırakıp sonra tekrar basabilirsiniz. Motorda aşınma yapmaz ve kesinlikle bazı parçaların değişimine de gerek yoktur.

NOS yapmış olduğunuz her türlü modifikasyonun üzerine +HP vereceğinden, yapılan modifikasyonlarla etkileşimi yoktur. Motor ömrü yapılacak devir sayısı ile orantılıdır. Dolayısıyla motorunuzun ömrü örneğin 200 milyon devir ise, NOS bunu hiç bir zaman azaltmaz veya eksiltmez, sadece bu ömrü daha çabuk tamamlamanızı sağlar. Bugüne kadar ki yapılan uygulamalarda motor ömrü veya aşınması ile bir şikayet mevcut değildir.

Bazı detonasyon problemleri sadece yüksek oranlı NOS uygulamalarında ( 300 HP üzeri ) kullanım bilinçsizliğinden dolayı yaşanmıştır. Mesela, 2000 cc.lik 50,000 Km.'deki motora 100 hp'lik bir güç yüklerseniz sorun yok. Motorunuz bunu rahat rahat kaldırır. "Peki 150 hp'yi de kullanabilirmiyim?" derseniz emniyet sınırını ihlal edersiniz. Motor içindeki patlamanın yaratacağı etki pistonunuzu yoracaktır, bu sebeple forged (Dövme Aluminyumdan) piston takılması gereklidir. 200 hp için yine forged çelik piston kolu ilavesi, 250 hp. için ise forged (Dövme) çelik krank kullanılacaktır. Tabii bunlara ilaveten 4 silindirli bir motorda 100 hp. üzerindeki sistemler profesyonel kullanım ve modifiyeli ateşleme kitleri gerektirir (ateşlemede avans rotar ile oynanması gerekir) ? 150 hp yi geçen sistemlerde Nos'un her 50 hp'si için 2 derece rotara alınması gerekir. Tabii motorun da az kullanılmış ve yeni olması da sağlamlığı daha fazla garanti eder. Demek ki bazı arkadaşlar bu bilgilerden noksan ve habersiz uygulama yapmışlarsa, bunların motoru bırakın aşınmayı dağılmıştır.

Halk arasında nereden çıktığı bilinmeyen yanlış bir kanı ise � Nos motoru bitiriyor, ömrünü azaltıyor, acaip bir şekilde parça aşındırıyor vs� . Motor ömrü, dakikadaki devir sayısı ile ölçülürse 5 milyon devir çevirdiğinde bitecekse Nos bunu hiçbir zaman 1 devir bile indirmez. Sadece o devir sayısını daha çabuk yakalamanızı sağlar, 20'şer saniyelerden hesaplarsanız en fazla motor ömründe 1 hafta oynatabilir, bu sayıda gülünçtür. Çok tehlikeli ve zararlı olan dinamit pek çok insanı öldürmüş ve zarar vermiştir ve hala kullanılmaktadır ama bilinçli olarak kulanıldığında zararı değil yararı vardır. Aynı prensip Nos için de geçerlidir.

Nos'un otomobilinize takılması yarım gündür. Her türlü garantisi mevcuttur. Kesinlikle doğru kullanımında bir zararı yoktur. Genellikle en fazla 20 saniye kullanılabilir yarış modlu bir sistemdir. Hayatınızda alacağınız en güvenli ve ucuz sistemdir. Bir tüp 20'lik atışlarla 15 kere kullanılabilir. Biten tüpler Habaş, Messerali Gaz, Karboğaz gibi sanayi gaz doldurma tesislerinde doldurtulabilir veya bize gönderebilirsiniz. NOS kitlerinin ikinci eli yok ve bazı arkadaşlarımızın otomobillerini satmalarından veya değiştirmelerinden dolayı açığa çıkan bir NOS kitide bilgimiz dahilinde değildir.

Artı Beygir Gücünü Nasıl Elde Etmeli?
Bir motor, yakıt yakarak çalışır ve genişleme yaparak pistonları aşağıya iter. Daha fazla beygir gücü yapmak istiyormusanız, daha fazla yakıt yakın. Böylece motor pistonları aşağıya daha kuvvetle itecektir. Çok kolay gibi geliyor fakat o kadar da değil. Gücü arttırmayı, kompleks bir mühendislik problemi yapan çok sayıdaki faktörler olduğundan, biz burada sadece üç ana esası ele alacağız. Herşeyden evvel, tüm yakıtlar yanabilmek için oksijene ihtiyaç duyar. Daha fazla yakıt yakmak istiyorsanız, daha fazla oksijen vermeniz gerekecektir. Hemen hemen bütün motor performans ürünleri yakıt ve oksijen akışını arttırarak gücü yükseltirler. Eksantrikler, daha hacimli karbüratörler veya valfler, porting, emme manifoldu, egzost headers'ları, supercharger'lar, turbo'lar, ve NOS geliştirilmiş bir motorun nasıl hava aldığını gösteren açık örneklerdir (daha fazla yakıt yakmak için daha fazla oksijen) ve bu size artan beygir gücü verir. Oksijen ve yakıtın akışını arttırmak için en etkin yol muhtemelen Nitro oksid enjeksiyon sistemidir. Nitro sisteminin bu kadar büyük beygir gücü üretmesinin başlıca sebebi budur.

Diğer bir temel güç faktörü yakıtın buharlaştırılmasıdır. Diğer yarış yakıtlarında olduğu gibi benzin sıvı haldeyken yanmayacaktır. Benzin, yanabilmesi için buhar haline dönüştürülmelidir. Benzinin buhar haline dönüştürülmesi kolay bir işlemdir. Bu husus temel olarak dışarıya bir bardak su koyup kurumasını beklemeden farklı değildir. Elbetteki motorun içinde buharlaşma çok çabuk olmaktadır. 8000 RPM'de çiğ benzinin buhara dönüştürülmesi, yeterince buharlaştırma işleminin harekete geçirilmesinde anahtar, motor ısısı ve yakıt atomizasyonudur. Atomizasyon işlemi çiğ yakıt akışını çok küçük damlacıklara dönüştürür ve böylece buharlaşma yüzeyinin genişlemiş olmasından ötürü buharlaşma hızlanır. Yakıt damlacıklarının ebadı çok önemlidir. Büyük bir damla benzin alın ve onu on küçük damlacığa dönüştürün, bu durumda daha etkin buharlaştırma için yüzey sahasını genişletmiş olmaktasınız. Sonuç, yanmak üzere daha fazla yakıt elde edilmiş olur. İyi dizayn edilmiş olan bir NOS sistemi, nitro ile birlikte motora akan yakıtta çok küçük damlacık ebatları meydana getirir. İşte bu sebepten dolayı NOS sistemleri diğer sistemlere göre daha güçlü beygir gücü oluşturur.

Bizim bakacağımız üçüncü ana güç faktörü, hava/yakıt karışımının yoğunluğudur. Toros'larda ki 5000 metredeki geçitte hiç jogging yapmayı denediniz mi? Nefesiniz kesiliyor değil mi? Atmosferin yüksekliklerinde, deniz seviyesinde olduğuna nazaran hava daha ince ve daha az yoğunluktadır. İşte bu sebepten dolayı, deniz seviyesinde olan İstanbula'da yolda giden bir kamyona göre, Toroslardaki bir yolda giden kamyon daha yavaş ilerler. Yoğunluk, atmosfer basıncı (üzerinizde olan atmosferin ağırlığı), sıcaklık, ve nem tarafından etkinleşir. Atmosferin basıncını değiştiremeyiz, ancak bir dereceye kadar emme odasının ısısını düzenleyebiliriz. Cool can'ler ve intercooler'lar yakıt ile hava/yakıt karışımını soğutarak daha yoğunlaştırırlar ve böylece ekstra bir güç meydana getirirler. Bu karışım ne denli daha yoğun olursa silindir yanma için yakıt ve havayla daha fazla sıkışır ve daha fazla güç oluşturur. Nitro oksid enjekte edildiğinde derhal likit halinden gaz haline dönüşür ve çok soğuk olur. Bu soğuk nitro buharı manifolddaki tüm emme odasının ısısını 65 derece Fahrenheit'a kadar düşürür. Daha yoğun karışım bir nitro sistemiyle motor'a çok daha fazla güç üretmesine yardımcı olur.

Nitro Oksit Nedir, Ne Değildir?
Nitro oksid, motorunuza giren normal havanın daha uygun formudur. Biz sadece havanın içinde bulunan oksijenle ilgili olduğumuzdan, siz daha fazla güç üretme teşebbüsünde bulunurken ilave yakıt verdiğinizde, ne kadar oksijen mevcut olacağı konusunda nitro oksid bu işlem için yardım eder. Güç daima yakıt kaynağından gelir. Nitro oksid bir yakıt değildir. Nitro oksid daha fazla yakıtın yanması için gereken daha fazla oksijenin ilavesinde kolaylık sağlar.

Daha fazla yakıt vermeden sadece nitro oksid ilave ederseniz, motorunuzun normal zamanda kullandığı yakıtın yanma nisbetini hızlandırmış olursunuz. Bu durum çok geçmeden pistonlarda harab edici detonasyona sebep olur. Enerji nitrodan değil yakıttan gelir. Basit olarak, nitro oksid aynı zaman dilimi içerisinde daha çok miktardaki yakıtı yakmanıza müsaade eder, ve böylece hasıl olan etki, yakıttan ortaya çıkan ve aracınızın akselerasyonu için el altında olabilen, toplam enerji veya güç miktarındaki müthiş artıştır. Nitro oksid'de büyü yoktur. Aslında, Nitro'yu kullanmanın, daha büyük bir karbüratör, daha iyi bir manifold, bir supercharger veya bir turbocharger kullanmadan farkı yoktur. Şunu anlamalısınız ki sizin ve motorunuzun soluduğu hava deniz seviyesinde %78 Nitrojen (Azot), %21 oksijen ve %1 diğer gazlardan oluşmuştur. Nitro Oksid (N2O) dünya atmosferinde bulunan başlıca iki bileşimin alınmasıyla yapılmıştır (bu iki molekül azot ve bir molekül oksijen'dir) ve bir kimyasal işlemle bir araya getirilmişlerdir. Nitro oksid motorunuza gittiğinde yanma ısısı kimyasal bileşiği kırarak yakıtı yakan daha fazla oksijen temin eder. Okumuş olduğunuz gibi bütün yarış motorları aynı prensip altında çalışırlar.Yoğun buhar içerisinde daha fazla hava (daha iyi soluma, supercharging, turbocharging, ve nitro) ve daha fazla yakıt daha fazla güç'e eşittir.

Maliyet açısından , NOS bir müşteriye alabileceği en üst performansı sunar. NOS sisteminin sadece birkaç yüz dolar karşılığında size sunduğu aynı miktardaki ekstra gücü temin etmek için karbürasyon, manifold, subap ve silindir kapak ürünleri, headers, piston, porting, polishing, supercharging veya turbocharging'e binlerce dolar harcayabilirsiniz. Fakat bu, diğer performans parçalarını da takmanız halinde menfaat elde etmeyeceksiniz demek değildir. NOS sistemini bir defa taktınızmı, bütün diğer performans parçaları da nitro'nun gücünü arttırır. Eğer paranız azsa ve buna rağmen çok daha fazla güç istiyorsanız en iyi seçim bir NOS Sistemidir. NOS yanlızca bir part time güç arttırıcısıdır. Talep edildiğinde gücün hazır olması NOS sisteminin büyük bir özelliğidir. O sadece sürücü ne zaman isterse çalışır. Geri kalan zamanlarda motor normal çalışmasını sürdürür. Ekstra stres yoktur, ekstra yakıt sarfiyatı yoktur, sürüş problemi yoktur.

NOS'tan bir Sistemi Aldığınızda Kit ile Neler Gelir
Kutudan çıkarıp göreceğiniz NOS sisteminin tüm parçaları arasında, takma işlemlerini tamamen okumadıkça ve NOS sistemini ilk defa kullanmadıkça tümüyle tanımakta zorluk çekebileceğiniz üç şey vardır.

Bütünlük: Eğer biz bir sistemin 200 beygir gücü kapasitede olduğunu iddia edersek, bu bizim onu bu şekilde dizayn etmemizden, bu şekilde test etmemizden ve bu şekilde imal etmemizden ötürüdür. Eğer kılavuzluğumuzu takip etmeye arzuluysanız, size elde edeceğinizi söylediğimiz neticeleri elde edersiniz.

Kalite: NOS'ta hergün yaptığımız pek çok şeyler vardır. Ürünlerimizi ve sistemlerimizi aracın bulunması gereken doğal çevrede yapıldığı gibi güçlü ölçüm aletleriyle teste tabi tutarız. Yüksek standartlarımızın devamı için üretim işlem gereksinimlerine azami dikkati gösteririz. Yeni uygulamalarla ilgili önerilerinizle beraber ürünlerimizin performansları hakkında söylemek istediklerinize kulak veririz. Amaçlanan uygulama için modern ve etkin olduklarını kesinleştirmek amacıyla bütün ürenlerimizin yeniden değerlendirilmesi için teknik personelimiz önerilerinizi araştırma ve geliştirmeyle yükümlü personelimize iletir.

Deneyim: Yaklaşık yirmi yıldan beri NOS sistemlerini üretmekte bulunuyoruz. Başarılarımızdan olduğu kadar başarısızlıklarımızdan da bilgi edindik. Dizayn edip ürettiğimiz ürünlere aldığımız bu bilgiyi yüksek dozlarda uyguladık. Hatta bugün bile sistemlerimizden birini takıp, kullandığınız ilk gün olabilir, ancak bu yolda yirmi yıllık NOS tecrübesiyle birliktesiniz. O kutunun içindedir. Göremeyebilirsiniz, fakat kesinlikle hissedeceksiniz.

Nitro Oksid ve Emisyonları
Nitro Oksid'in (N2O) kullanılması havayı kirleten nitrojen oksitlerinin (NOx) artması anlamına gelmez. Elbette ki NOS'un yaptığı �sadece yarış için� olan sistemler, emisyon kontrollü motorlarda kullanımı kanuni değildir. Buna rağmen, NOS sistemlerinin çoğu 50 eyaletten ABD'de kullanımının kanuni olduğuna dair belge almıştır. Emisyon kontrollü araçlarda kullanım tasdiki bağımsız laboratuvar testleri tarafından alınmış olup, bu NOS sistemlerinin egzost emisyonlarının normal sürüş koşullarında arttırılmadığı ispata bağlanmıştır. Emisyon kontrol tüzüklerine bağlı olan motorlarda emisyon müsadeli NOS kitlerinin kullanılmasını öneririz.

NOS Sistemlerinin Tipleri
NOS sistemlerinin başlıca iki çeşidi vardır. Spray bar plate sistemleri, karbüratör ve manifold arasında bir ara plate ile kullanılan Powershot (güçlü atış), Cheater (aldatıcı), Big shot (büyük atış) gibi. Bu plaka, built-in olan spray barlarının içinden emme manifold kanallarına nitro ve ilave yakıt verir. Çoğu yakıt enjeksiyon motorları ve Top Shot gibi olan sistemler için olan nitro sistemleri, plate sistem teknolojisinin değişik şekilleridir. Plate sistemleri 50 ya da extra 400 beygir gücü verebilir. Çoğu plate sistemleri ayar yapılabilen beygir gücü kazanımı ve sistem ayarı için çıkarılabilen nitro ve yakıt jet özelliklerine sahiptir. Plate sistemleri cadde ve çoğu yarış sınıflarında kullanılır. Diğer taraftan, direkt port sistemleri mümkün olduğunca emme valfine yakın olan herbir emiş yolu'na nitro ve ilave yakıt verebilmek için özel dizayn edilmiş enjektörler, fogger memeler kullanır. Bu sistemler, herbir silindire aynı miktarda verirken bolca nitro ve yakıt akıtır. Multiple stage direct port sistemleri, bazı profesyonel yarış motorlarında 1000 ekstra beygire kadar artış yapmıştır. Bütün NOS direkt Port sistemlerin özelliği beygir ayarlamaları ve sistem tuningi (ince ayar) için değiştirilebilen nitro ve yakıt jetleridir. Direkt port sistemleri aşağı yukarı hertürlü motorlarda hem cadde hem de yarış uygulamalarında kullanılır.Yakıt enjeksiyonu için olan bazı nitro sistemleri Direkt Port teknolojisinin değişik bir ifadesidir. Benzin enjeksiyonu için olan bir sistem tipinde üst emme yoluna nitro ve yakıt enjekte etmek için bir direkt port stili nozzle (meme) kullanılır. Kuru manifold stili nitro sistemleri nitro'yu hava akımı içine olacak şekilde yukarı doğru enjekte ederken ilave yakıt, motorun kendi yakıt enjeksiyon memelerince verilir

NOS Sisteminizin İnce Ayarı (Tuning) için Hatırlanması Gereken Birkaç Önemli Husus.
Bu çok eskimiş bir ifade gibi gözükse de, Nitro deneyiminizin başarılı mı, başarısız mı olacağı konusunda muhtemelen daima 1 numaralı sebebi olacaktır. Daima herhangi bir işe başlamadan evvel sisteminize konulan bütün talimatları okuyun! Motorunuzda bir şeyin değiştirilmesine karar verebilirsiniz veya dergilerde okuduğunuz sistemimizden farklı yeni bir şey dizayn etmiş olduğumuzu görebilirsiniz. Biraz zaman ayırarak bütün talimatları dikkatlice okuyun. Daima tutucu şekilde başlayın. Tavsiye ettiğimiz jet kombinasyonları hakkındaki tavsiyelerimizi takip edin ve ayar gerektiren bir sisteme sahipseniz en alt seviyeden işe başlayın. Jetleri değiştirmek daima birkaç dakikanızı alır bu sebepten en üst seviyeden başlayarak gereksiz riskleri üstlenmeyin Motorunuzun ne kadarlık bir gücü kaldırabileceği hakkında gerçekçi olun. Burada ileriye gitmeyin. Siz sadece motorunuzda bulunan parçaları kesin olarak biliyorsunuz. Bu parçalar hakkında şüpheniz varsa, bizim teknik hattımızı arayabilir ve size yüksek tecrübesi olan teknik elemanımız bu özel kombinasyonunuz için nelerin emin olduğu hakkında yardımcı olur. Motorunuzda neyin olduğunu bilmiyorsanız o taktirde motorun içindekilerin fabrikanın taktıklarından ibaret olduğu farzedilerek en emin durumda olacak ve bu uygulama için doğru sistemi seçeceksiniz. Güç, yakıttan gelmektedir. NOS Sistemi çalışırken, sisteminizin tedarik ettiği ilave yakıt miktarıyla ilave güç ayarlanır. Eğer yakıt orada değilse hiçbir zaman güç olmaz ve hiçbir nitro miktarı veya başka bir şey onu geri getiremez. Sistemin kullanılması esnasında mümkün olan yakıt miktarını idare eden el altında tipik iki kontrol vardır; yakıt jet ebadı ve yakıt basıncı. Sistem yakıtı akıtırken, doğru yakıt basıncı okunur. Bazı yakıt basınç regülatörleri hatalı rakkam verirler, çünkü basınç okuma sistemi çalışmazken tırmanırlar. Bu olduğu zaman, gerçek akan yakıtın basıncı umulandan çok daha aşağıda olup, problem yaratacaktır. Yanlış ateşleme veya detonasyon ile ilgili problemlerle karşılanınca, DAİMA ilk önce nitro jet miktarını azaltın! Gücün yakıttan geldiğini hatırlayın, Nitro'dan değil, yakıt vermek suretiyle soğutmaya çalışmak, basit olarak biraz daha güç verir ve problemi karışık hale getirir. Karbüratörler aşırı zengin işleyen soğutucuyla jetlenir ve daha az güç üretir. Aşırı zenginleşerek jetlenen NOS sistemleri muhtemelen biraz daha güç verir, böylece problemlerle karşılaşırsanız, ilk evvela nitro jetin (jetlerin) miktarını azaltın. Sisteminizin nasıl çalıştığının yanıtını almak için bujilerinizi kontrol ettiğinizde, HERBİR BUJİYİ KONTROL EDİN, sadece kolay ulaşılabilenleri değil. İki silindir hiçbir zaman aynı şekilde çalışmaz.Nitronun bir karakteristik özelliği de bujileri temizlemesidir, öyle ki daha yeni takılmış gibi gelir.Buji porseleni üzerinde küçük gümüş parçacıkları gibi detonasyon işaretleri varsa nitro jet miktarını azaltın.Bujinin toprak kordonu bir mavimsi-gökkuşağı renkleri gösteriyorsa, nitro jet miktarını azaltın.Eğer toprak hattları erime emareleri veriyorsa, nitro jet miktarını azaltın ve daha kısa olan ve daha kalın toprak hatlı buji takın. Hiçbirşeyi değiştirmediğiniz halde sisteminiz aniden problem çıkarmaya başlarsa kuralı bozan sıklıkla bir tıkanmış nitro veya yakıt filitresidir. Sisteminizle birlikte verilen talimat broşürü nitro ve yakıt filitre elemanlarının nerede bulunduğunu gösterir, onları periyodik olarak kontrol edin. Anlayamadığınız veya onaramadığınız bir problemle karşılaştığınızda bizi aramaktan çekinmeyin. NOS sisteminizden en iyi netice almanız için biz buradayız.

......................................................................................................................................................................

Hava Yastığı
Simülatör çıktı, otomobiller ve insanlar kurtuldu. Yani en azından öyle olacağını söyleyebiliriz. Zira trafik simülatörleri sayesinde insanlar hem daha iyi araç kullanmayı öğreniyor, hem de öğreneceğim derken başkalarına zarar vermiyor...

Hava yastıkları ilk çıktığında gerçekten de bir devrim sayılıyordu. Düşünsenize, bir kaza yapıyorsunuz ve başınızı aracın herhangi bir yerine çarpmak yerine, önden fırlayıveren gerçek yastık benzeri içi hava dolu bir torbaya çarpıyor ve ciddi yaralardan kurtuluyorsunuz . Bu gerçekten de mucizeydi.

Ancak ilerleyen teknolojilerle birlikte insanlar, bu hava yastıklarının bazı dezavantajlarını gördüler. Mesela çocuk ölümlerine neden olduğu yayılmaya başladı. Ardından gerektiği zamanlarda açılmadığı söylenmeye başlandı. Hatta kazalarda yeterli koruma gerçekleştirmediği bile söylendi. Bu, yeni nesil araçlarda ha bire sayıları artan hava yastıkları için kötü bir haberdi...

Otomobil üreticileri, bu söylenti ve haberlere kolay pabuç bırakmamaya karar verdiler. Vazgeçilmez güvenlik unsurları arasında gördükleri hava yastığını korumak zorunda olduklarını düşündüler. Belki ortak alınmış bir karar yoktu, ancak üreticiler birbirlerinden habersiz bu girişimleri sürdürdüler. Önce, çocuk ölümleri haberleri üzerine ön yolcu koltuğu için istenildiğinde iptal edilebilen hava yastıkları koymaya başladılar.

Ardından, ağırlık sensörüyle ortaklaşa çalışan akıllı hava yastıklarına geçiş yapma vakti gelmişti. Ön yolcu koltuğuna yerleştirilen bu sensör, koltuğa oturanın bir köpek mi, bir çocuk mu, yoksa yetişkin mi olduğunu algılayıp, hava yastığının ona göre açılmasını düzenliyordu. Buna bağlı olarak şiddeti ayarlanabilen hava yastıkları geldi. Çarpmanın şiddetine göre hava yastığının açılma hızı da değişebiliyordu. Hafif bir çarpmaysa açılma hızı azalıyordu. Bu da, hava yastığı yüzünden yaralanma olmaması içindi.

Güvensiz ve korumada yeterli olmadığı söylenen hava yastıklarına da çözüm bulundu. Bunun için daha büyük hava yastıkları devreye alındı. Yani boyutları büyüdü. Dolayısıyla koruma işlevinin daha da artırılması hedefleniyordu.

Ancak bunlar yetmedi. Hava yastığıyla ilgili birçok ek işlev geliştirildi. Yayalar için tampondan ve ön camın önünden fırlayan hava yastıkları, dizler için hava yastığı gibi. Anlayacağınız, hava yastığından kurtuluş yok. Aksine daha çok yerde rastlayacağınız kesin...

......................................................................................................................................................................

 




Copyright 2010 Saygin Otomotiv  All Rights Reserved.

Banner and web design by Saygın